NÖBETÇİ VETERİNER KLİNİĞİ İSTANBUL

Infectious Canine Hepatitis, CAV-1
(Bulaşıcı Karaciğer Hastalığı)Bu hastalığın etkeni adenovirüslerdir (CAV-1) . Bulaşma hasta köpeklerin idrarı ile olur.Hastalığın en şiddetli formları yavru köpeklerde görülmektedir. Aşılı anneden doğan yavru köpekleri kolostrum 5-7 haftaya kadar koruyabilir.Bulaşıcı karaciğer hastalığının 13 yaşındaki köpeklerde bile ölüme yol açtığı bilinmektedir.Adenovirüsler tüm dokuları enfekte edebilme yeteneğindedir.Fakat daha çok karaciğer hücreleri ile ilgilidirler ve bu organda şiddetli yangıya neden olurlar. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde gözlerde kornoval opasite (kornoal bulanıklık) şekillenir.Mavi göz olarak da adlandırılan bu bozukluğun nedeni gözlerin pigmentli tabakasının yangısıdır ve aşılamayı takibende gözlemlenebilir.Infectious Tracheobronchitis-Kennel Cough (Barınak Hastalığı)Bu virüs daha çok solunum sisteminde hastalık yapmaktadır."
Tracheobronsitis veya Kennel Cough" olarak adlandırılan köpek öksürüğü hastalığının etkenlerinden biridir. Özellikle kalabalık ortamlarda barınan köpekler arasında yaygındır. En karakteristik klinik belirti olarak öksürük ve hemen arkasından burun çevresinde iltihabik karakterli, yapışkan bir akıntı göze çarpar. Vücut ısısı yüksek veya normal olabilir. Yetişkin hastalarda genelde bunların dışında bir belirti görülmez.Genç köpeklerde hastalık daha hızlı seyreder ve klinik belirtiler daha şiddetlidir. Öksürük ile birlikte exudat çıkışı ve burun akıntısı görülür. Beden ısısı yüksektir. Halsizlik ve iştahsızlık ileri derecededir.
Hastalık haftalarca sürebilmektedir. Eğer tedavide ikincil enfeksiyonlar işe karışırsa, hastalık ciddi boyutlarda seyredebilir. Bu nedenle hastalık ilk çıktığında, köpeğin genel durumu bozulmadan mutlaka veterinere başvurulmalıdır.Leishmaniasis Zoonoz karakterli paraziter bir deri hastalığıdır.
Tropikal bölgelerde ve Akdeniz ülkelerinde sık görülen hastalık köpeklerde kutanöz ve viseral olmak üzere iki formda görülmektedir.Hastalığın etkeni bir protozoon olan Leishmania?dır. Her iki formun şekillenmesinde farklı türler etken olmaktadır.Köpeklerde hastalığa neden olan türler Leishmania canis (leishmania donovani) ve Leishmania tropica dır.Hastalık phlebotomus türü keneler, tatarcık ve kum pireleri gibi kan emen sinekler ile bulaşmaktadır. Hastalık etkeni bulaştıktan sonra kuluçka süresi haftalar hatta yıllarca sürebilmektedir. Buna karşın hastalığı geçirenler ise bağışıklık kazanmaktadır.
Hastalık etkenini taşıyan insektisitlerin ısırması ile bulaşan etken 1 ay ile 1 yıl arasında değişen bir kuluçka süresi geçirir. Isırılma bölgesinde hücre bağışıklık sistemi yeterli ise lezyonlar lokalize olur. Bağışıklık yetersiz ise lezyonlar hızla yayılır. Etken bulaşma yerindeki deride, makrofajlar içerisinde yayıldıktan sonra dalak, karaciğer, lenf yumruları, kemik iliği ve bağırsaklara yayılarak viseral formun oluşumuna neden olur ve hastalığın seyri genellikle kötüdür. Klinik belirtilerin, pek çok hastalık ile benzerlik göstermesinin yanı sıra geniş bir dağılım göstermesi teşhisin ve tedavinin güçleşmesine neden olur. Genellikle nüksler söz konusudur ve hastalık çoğu zaman medikal tedaviye olumlu cevap vermez.
Değişken bir klinik semptom gözlenmektedir. Yaygın olarak deri lezyonları görülmekle birlikte tırnaklarda deformasyon, kaslarda atrofi, lenfadenopati, aralıklı gözlenen ateş, halsizlik, sindirim sistemi problemleri, poliartritis, polidipsi, glomerulonefritis, anemi ve keratokonjuktivitis gibi belirtiler de görülebilmektedir. Deri lezyonları genellikle kulak kepçesi, yüz ve ayaklarda görülür. Kaşıntısız olan bu lezyonlar, bulunduğu vücut bölgesine göre değişmekle birlikte dermatitis, hiperkeratosis, kabuklanma, nodül, erezyon, ülser, fistül şeklinde gelişir. Köpeklerde özellikle bacaklar ve baş bölgesinde eksfoliatif dermatitis ve nasodigital hiperkeratosis, ayak tabanları, ağız kenarı gibi deri ve mukozaların birleşme noktalarında, kulak uçlarında ülseratif dermatitis, karın bölgesinde steril pustuler dermatitis, genel olarak deride ise nodüller görülür.
Hastalığın seyrinin ağır olması ve genellikle tedaviye olumlu cevap alınamaması nedeniyle koruyucu hekimlik hastalığın önlenebilmesinde büyük önem taşımaktadır. Taşıyıcı olan insektisit mücadelesi dikkat edilmesi gereken önemli bir konudur.Hastalığın seyri genellikle kötüdür. Klinik belirtilerin, pek çok hastalık ile benzerlik göstermesinin yanı sıra geniş bir dağılım göstermesi teşhisin ve tedavinin güçleşmesine neden olur. Köpeklerde genellikle viseral formda görülen hastalığın erken dönemlerde teşhis edilmesi, hastalığın tedavisinde önem taşımaktadır.